“Bir futbolcu olarak her zaman ileri adım atmak istersiniz. Bazen üst seviyedesinizdir ama gün gelir işler istediğiniz gibi gitmez, aynı seviyede kalamazsınız. İşte o anda yeni bir hamle yapmak istersiniz. Benim gözümde Galatasaray Avrupa’nın en büyük kulüplerinden biri. Hâlâ Şampiyonlar Ligi’nde ve ligde de şampiyonluk yarışında. Ben de kupalar kazanmak, başarılar elde etmek istiyorum. Galatasaray’a gelme kararımda etkili olan unsurlar bunlardı. İstanbul’a daha önce gelmiştim, ufak da olsa şehir hakkında bilgim vardı. İstanbul da kararımda etkili oldu. Hollanda’da birçok Türk yaşıyor ve Galatasaray’ın büyüklüğünü oradan da biliyorum. İlk görüşmemizde, buraya gelme konusunda ikna olmuştum bile. Tüm detayları ve prosedürleri tamamlamak sadece 48 saatimizi aldı. Farklı takımlardan da teklifler vardı ancak menacerimi aradım, ‘Tamam, Galatasaray’a gidiyorum’ dedim.”
‘Türkiye’nin en iyisindeyim’
“3.5 sezonluk bir kontrat imzaladım. Burada takımın en iyilerinden biri olmak, kulüp ve taraftarlar için önemli işler yapmak istiyorum. Başkan için de... Beni buraya getirme konusunda çok güvenli davrandı. Kendisine teşekkür ederim. Buraya gelme kararı vermeden önce kimlerle hangi takımda oynayacağıma baktım. Çok güçlü bir oyuncu kadromuz olduğunu düşünüyorum. Takımı bu sezon Şampiyonlar Ligi maçlarında da izledim, çok iyiydi. Ben de bu takımın parçası olabilmek için sahip olduğum tüm enerjiyi vermek, kalitemi göstermek zorundayım. Kazanmayı istiyorum ve bu yüzden buradayım. Daha önce de söyledim, Galatasaray Türkiye’nin en iyi kulübü. Avrupa’da ise her geçen gün büyümeye devam ediyor. Bu yüzden yıldız isimlerin Galatasaray’a gelmek istemesi oldukça doğal.”
‘4-2-3-1 keyifli bir sistem’
“Kariyerim boyunca farklı sistemlerde oynadım. 4-1-2-1-2’de, iki oyuncunun merkezde, bir oyuncunun geride, bir oyuncunun ‘trequartista’ (10 numara, serbest oyuncu) olarak önde oynadığı, elması andıran dizilişte sık sık yer aldım. Aynı zamanda 4-2-3-1 de oynaması keyifli bir sistem. Bazı sistemleri oynamak için ona uygun oyuncularınızın olması gerekir. Milli takımda yakın zamana kadar alışık olduğumuz 4-3-3’ü oynayamıyorduk. Bir kanatta Robben vardı ancak diğer kanatta kullanabileceğimiz oyuncu yoktu. Şimdi iki kanat oyuncusuyla oynayabiliyoruz. Ve bu yüzden farklı sistemler deneyebiliyoruz. Dediğim gibi, bazı sistemler için ona uygun oyunculara ihtiyaç var.”
'Kimse bize şans tanımıyordu'
Hollandalı yıldız, İnter’le Şampiyonlar Ligi’ni kazandıkları sezonla ilgili olarak bir anısını paylaştı. Sneijder, “Barcelona’yla yarı final maçına çıkacaktık. Herkes, Hollanda’daki tüm arkadaşlarım İnter’in Barcelona karşısında şansı olmadığını söylüyordu. Dürüst olmak gerekirse ben de kendime, ‘Evet, buraya kadar gelerek önemli bir iş başardık’ diyordum. Maçtan bir gün önce takım halinde toplantı yaptık. Normalde 15-20 dakika sürer ancak neredeyse 1.5 saat sürdü. Mourinho toplantı boyunca birçok şey anlattı ve bunları yaparsak kazanacağımızı söyledi. 1-0 geriye düşmemize rağmen kazanacağımızdan emindim, 3-1 yendik” ifadelerini kullandı.
'Ronaldo'yu almak için sattılar'
28 yaşındaki futbolcu, Real Madrid’ten ayrılış süreciyle ilgili olarak şunları söyledi: İkinci sezon oldukça zor geçti benim için. Bazı kişisel problemlerim vardı. Kulüp de ekonomik sıkıntılar yaşıyordu. Cristiano Ronaldo’yu alacaklardı. Hâlâ değeri olan oyuncuları, nakit akışı sağlamak için satmak istiyorlardı. Bu yüzden Robben ve ben kulüpten ayrılmak zorunda kaldık. Madrid’ten Milano’ya giderken eşimle konuşuyordum. Menacerim ve kardeşim de vardı. ‘Sezon sonunda Şampiyonlar Ligi finalinin Madrid’de olduğunu biliyorsunuz değil mi? O zaman şu konuda anlaşalım, Madrid’e sadece finali oynamak için döneceğiz’ dedim. Final maçından önce de bu konuşmayı birbirimize hatırlattık.
'Terim çok güçlü bir insan'
Wesley Sneijder, Fatih Terim hakkındaki ilk izlenimlerini ve ilişkisiyle ilgili bir soruya, “Çok güçlü bir insan. Bunu kolaylıkla görebilirsiniz. Eğer kafasında bir şey varsa, onun için sonuna kadar kararlılıkla gidebilir. Bu konuda çok iyi anlaşabileceğimizi düşünüyorum. Ben de aynı şekilde bir hedef belirlediysem kendime, onu gerçekleştirebilmek için kararlılık gösteririm. Fatih Terim’in antrenman sistemini de çok sevdim. Sert, koşu ve baskı üzerine, şut çalışması var. Bunu Hollanda’daki antrenman metotlarıyla karşılaştırabiliriz. Benzerlikler var. Burada, birlikte güzel günler yaşayacağımızı düşünüyorum” cevabını verdi.
‘Mourinho çok seviyor’
Başarılı futbolcu, eski teknik patronu Jose Mourinho’yla hâlâ haftada iki kez telefonda konuştuklarını söyledi. Aralarında çok özel bir ilişki olduğunu belirten Sneijder, “Buraya geldiğimde bana mesaj gönderdi. ‘Hamit çok iyi bir çocuktur. Sana karşılaşacağın yeni kültüre adaptasyon sürecinde yardımcı olacaktır’ dedi. Aynı zamanda Fatih Terim’i de çok seviyor” ifadelerini kullandı.
Fatih Terim'le aynı dili konuşuyorlar
BBC Sport, Fox Soccer, ESPN gibi önemli kanallarda yorumculuk yapan James Horncastle da Sneijder’in Galatasaray’a transferiyle ilgili Galatasaray dergisine açıklamalarda bulundu. Horncastle, Fatih Terim’in Hollandalı için şans olduğunu söyleyerek, “Ben bu birlikteliğin kusursuz olduğunu düşünüyorum. Herkes Terim’in Galatasaray’da Hagi’den; Fiorentina’da ise Rui Costa’dan nasıl faydalandığını hatırlar. Sneijder’in, oyun kurucuları seven bir teknik adamla çalışacak olmaktan ötürü mutlu olduğundan eminim. Wesley Sneijder ve Fatih Terim aynı dili konuşuyor, sadece İtalyanca değil. Futbolda da birbirlerinin dilinden anlayacaklarını düşünüyorum” yorumunu yaptı.
tipine kurban snedıjder
YanıtlaSil